Dinler Tarihi Anabilim Dalı

Misyon, Vizyon ve Temel Değerler

Dinler Tarihi, iki ilmi disiplini bir araya getiren bilim dalıdır. Din ve tarih. Bu iki alan, modern üniversite kürsülerinin oluşmaya başladığı 19. yüzyıl öncesi dönemlerde, kadim bilgileri içeren tarihi anlatılar şeklinde tarihçiler tarafından ele alınırdı. Batı’da Dinler Tarihinin modern bir disiplin olarak ortaya çıkmasına kaynaklık eden süreç, Rönesans döneminde başlayan, Bible’ın (Eski ve Yeni Ahit Metinleri) metin incelemeleriyle doğrudan ilişkilidir. Bu süreç, Protestanların İncil metnine yönelik yeni değerlendirmeleri, Spinoza gibi dönemin aydınlarının İncil üzerine ortaya koydukları metin kritikleriyle devam eder. 18. yüzyıla gelindiğinde vahyî anlatıları içeren Kutsal kitaplara yönelik aydınların eleştirel tutumları, dinlerin ve uygarlıkların ortaya çıkış nedenleri hakkında yeni arayışları tetiklemişti. Bu sürece Darwin’in “Türlerin Kökeni” kitabı büyük etki edecektir. İlk insan türleri hakkında Darwin’in ‘yaratılış’ kitabı dışında ortaya koyduğu teoriler, Antropologları, dinlerin ve kültürlerin kökenine yönelik yeni yorum arayışlarına sevk edecektir.

Antropolog ve Sosyologların dinlerin kökeniyle ilgili ortaya koydukları teoriler üniversitelerde tartışılırken, Alman filolog ve oryantalist Friedrich Max Müller, (1823-1900) İngiltere’de çalıştığı dönemlerde dinler tarihinin öneminin anlaşılmasını sağlayan bir dizi konferans verir (1870) ve bu konferanslar dinler tarihinin disiplin haline gelmesine büyük katkı sağlar. 1873’de Cenevre’de Religionswissenschaft – Din Bilimleri başlığıyla kurulan ilk dinler tarihi kürsüsü 1900’lü yıllara gelindiğinde birçok Batı üniversitesinde okutulan bir bilim disiplini haline gelir.

İslam toplumunda dinler tarihi incelemeleri, Birûni’ye ait olan Tahkīku mâ li’l-Hind (11.yy) ve Milel ve Nihal (12.yy) eserlerinin yazıldığı tarihlere kadar geri gider. Ülkemizde ilk olarak II. Meşrutiyet döneminde Ulûm-i Şer’iyye Fakültesi’nde (1909) Tarih-i Edyan başlığı altında dinler tarihi dersleri okutuldu. 21 Nisan 1924 yılında Dârülfünun’da açılan İlahiyat Fakültesi’nde ve daha sonra 1949’da Ankara İlahiyat fakültesinde dinler tarihi dersleri okutulacaktır. 1971 yılında kurulan Atatürk İlahiyat Fakültesi’nde Dinler Tarihi dersleri fakültenin kuruluş tarihi itibariyle okutulmaktadır.

Din, insanın tarihiyle birlikte gelişmiştir. İnsanoğlu, evrendeki yerini tanımlarken dine ihtiyaç duymuştur. Farklı coğrafyalarda yaşayan insanların benzer merakla anlamaya çalıştıkları dünya bilgileri, birbirinden farklı inançları ve kültürleri ortaya çıkarmıştır. Dinler tarihi, bu türden farklı inanç yapılarını, filoloji, antropoloji, mitoloji, felsefe, teoloji vs. merkezli çalışmalarla, mukayeseli bir şekilde ele alıp inceler. Bu inceleme, dinlerin bireysel ve toplumsal işlevinin anlaşılması için büyük öneme sahiptir.