Atatürk Üniversitesi Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü, Karsta Rus İzleri adlı gezi programının ilk durağı olan ve 1896 yılında Kars’ın Sarıkamış ilçesinde Rusların son Çarı II. Nikolay tarafından Baltık mimarisi tarzında yaptırılan ve “Katerina Köşkü” olarak adlandırılan tarihi av köşkünü ziyaret etti. Bölümün Öğretim Üyeleri Doç.Dr. Lidia Virpayeva ve Dr. Öğr. Üyesi Muhammed Taşkesenligil öğrencilerle birlikte Kars ‘ın 40 yıl Rus yönetiminde kaldığı yıllarda 19. Yüzyılın sonlarında yaptırılan bu eseri gördüklerinde büyük bir heyecana kapıldılar. Bölümün öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Muhammed Taşkesenligil bu eser hakkında öğrencilere bilgiler verdi. Taşkesenligil öğrencilerine şunları anlattı: “Çar II. Nikolay’ın hemofili hastası olan bir oğlu varmış ve doktorlar ona çam havasının iyi geleceğini söylemişler. Kars bölgesi Rus yönetimindeyken Çar, 19. Yüzyılın sonlarında Sarıkamış ilçesinde hakim bir tepede oğlu için bir sanatoryum yani tedavi merkezi bir de yanına karısı Katerina için bir av köşkü yaptırmıştır. Bu eserin yapımında hiç çivi kullanılmamış olup Sarıkamış ormanlarındaki çamlar yüksek ateşte pişirilerek birbirine geçirilmiştir.” Hocalar ve öğrenciler Büyük bir ustalıkla yaptırılan ve günümüzde bakımsızlıktan neredeyse yıkılacak durumda olan bu eşsiz eserin biran önce turizme kazandırılması gerektiğini söylediler.
Gezinin ikinci durağı halk arasında Kanlı Tabya olarak anılan daha sonra Müze müdürlüğü tarafından restore edilerek hizmete açılan şimdiki ismi Kafkas Cephesi Harp Tarihi Müzesi oldu. Bu eser hakkında da hocalar öğrencilerine bazı bilgiler verdi. Bu tabya 18’inci yüzyılın başlarında Osmanlı Devleti tarafından doğu sınırlarını korumak için inşa ettirilmiştir. 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında 5 Temmuz 1828 tarihinde, Rus General Paskeviç komutasındaki yaklaşık 14 bin kişilik Rus ordusu, bir gece sızmasıyla bu tabyaya gece baskını yapmıştır. Askerlerimiz kahramanca savaşmış ancak yine de büyük kayıplar vermişler ve ne yazık ki bir tabur askerimiz bu tabyada şehit düşmüştür. Bu çarpışmada 4000 kayıp veren Ruslar Tabyaların düşmesi sonucu Kars Kalesi’ni ele geçirmişler. Bu tarihten itibaren bu tabya halk arasında “Kanlı Tabya” olarak tarihe geçmiştir.” Müze gezisinin ardından öğrenciler hocalarıyla birlikte Harp tarihi müzesinde bulunan ve Rusya ile 1921’de imzalanan Kars Antlaşması’nın ardından Karsa gelen Rus generali ve heyeti tarafından 15. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir Paşa’ya hediye edilen Beyaz Vagonun içini gezdiler. Dış cephesinde Rusça ve Kiril alfabesiyle “Bu beyaz vagon, Kazım Karabekir Paşa’ya Kızıl Ordu tarafından hediye edilmiştir.”
Yolculuğun son durağı Ani Antik Kenti oldu. Kente geldiklerinde Ocaklı köyü çocukları tarafından yüzlerindeki kocaman gülümsemeleriyle karşılanan öğrenciler büyük bir mutluluk yaşadı. Bölümün Öğretim Üyeleri öğrencilerle birlikte her tarafı tarih kokan bu Antik kenti gezerken yıllar öncesinde yaşamanın büyüsüne kapıldılar. Bölümün öğretim üyeleri Kars’ın gözdesi bu antik kenti gezerken öğrencilere çeşitli bilgiler verdi. Ani, tarihte “Medeniyetler Beşiği”, “Binbir Kiliseli Şehir ” “40 Kapılı Şehir” gibi isimlerle anılmıştır. Birçok uygarlık ve medeniyete ev sahipliği yapmış bu gizemli şehirde pek çok önemli eser bulunmaktadır. Bunlardan biri Meryem Ana Katedralidir. Selçuklular şehri fethedince Sultan Alparslan tarafından 1064 yılında bu Katedralin adı Fethiye Camisi olarak değiştirilmiş ve burada ilk Cuma namazı kılınmıştır. İkinci önemli eser Ebul Manuçehr Camisi’ dir. Büyük Selçuklu Devleti döneminde 1071 – 1072 yılında yapılan cami, Anadolu’daki İlk Türk Camisi” olarak kabul edilmektedir. Ayakta kalmayı başarmış diğer bir önemli eser Selçuklu Sarayıdır. Selçuklu taş ustalığının güzel bir örneği olan bu eserin 12. Yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir. Kısacası Ani, bir dünyadır ancak dünya bir ani etmez.”